Gaza Bas!

İnsan… Ne garip varlık… Üç hafta öncesine kadar kendimi değişmiş, dönüşmüş ya da olgunlaşmış – adına ne derseniz deyin- zannetmiştim. Ve evet gördüğüm o ışık hüzmesiyle dışarı çıkacağım ve oh en doğal haliyle ‘Ben’e ulaşmış olacağım. Yine yanıldın be Selo.

Hayat bir akış, her şey akıp gider… sen istesen de istemesen de zorlasan da zorlamasan da yerinde dursan da koşsan da her bir şey akar ve gider. Problem aslında nereye aktığı değil ben ama ben hep buna odaklanıyorum. Sonunu, sonrasını çok ötesini düşünüp kaygılanıyorum, gerçekleştirmeyeceklerime üzülüyorum, engel olan her şeye sinirleniyorum. Peki ya süreç? O yolda yaptıklarım? Çabalarım, öğrendiklerim, dersler çıkardıklarım?..

Yani anlayacağınız kendime hala iyi davranamıyorum. Her şey mükemmel olmak zorunda değil, bir iş için her şeyle donanmış biçimde başlamak zorunda değilsin.

Adımı at! Hele bir akış içine gir! Otoban kenarında arabalar geçerken kenarda durup her geçen arabayı saymak zorunda kalma! Sen de o arabalardan biri ol. Gideceğin yere ulaşman önemli değil, kaç kilometre hızla gittiğin hangi renk model arabayla olduğun ya da araçta yalnız olup olmadığın önemli. Ama yeter ki sen sürücü koltuğunda ol ve artık gaza bas ve araban hareket etsin..

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s